Paçalarından rüzgar sallanan adamlarla tanışırsın.
Ellerinde gün doğumunu saklayan kadınlarla, kendisi olmaya vakti kalmamışken anne olmuş küçük kızlarla. Gece 4'ü kafana kazıyan otobüs kalkış saatlerinde , cümleleri yorgunluk kokan anı defterlerinde, izleri kapanır gibi yapan yıllık yaralarda ve 8-10 kişilik masalarda, ve artık usulüne uymayan bütün meyhane sahnelerine doğru dönük sandalyelerde. Altı kiremit üstü çakıl çatı katlarının inşaat kumlarının dağ olmuş tepelerine yakın yerleri çocukluğundur. Kırılmışssın, küsmüş de barışmışsın, şarkılar yazmış ama hiç söylememişsin ve kapı ağzında vedalaşırken içinden gidememeyi çoktan kabullenmişsin. Bu çocukluk, o rüzgar, gecenin sabaha gebe kalışından sorumlu iki kişinin,o acıya üç kişilik katlanışı, tren raylarının seni götürdüğü yerlere hayran ve kırgın kalman, tek kişilik bazı devrimler; bu ne örgütlenmen? ve en sonbahar tarafı kış mevsiminin, saat;hiç, vakit;yok, durma;koş vazgeç;kaybetme. Tek bir fikir yeter koskoca hayalleri özgür kılmaya. Rasyonel bir valiz hazırla içini döktüğün yerlerden başla siktir edip gitmeye. Ama git, ya uzaklaş, ya değiş, eskisi gibi kalma. "Eski" insan yaşamının en tehlikeli vakti. Biraz eğil boynun haddinden fazla dik, kötü kalplisin, devsin, bu masal çok çirkinleşti. Her zaman tutmuyor; hesaplar hesapları.ve eller elleri. M.E
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|