Denizden çıkıp geliyor bu kez.Kollarında gelgitler, suratında birkaç köpük ve saçlarında deniz kabuklarıyla.Dışarıda olma halinden pek memnun değil ama bazen istiyor bazen de ihtiyaç duyuyor.Hala bilmiyor nasıl korkmadan kendisi olabileceğini.Hala durup düşünüyor bir süre ve o süre boyunca anlaşılmıyorluğu bir sürü aptal anlam yüklüyor etrafındakilere.O yüzden sevmiyor etrafında birilerinin olmasını.Arada bir çok istiyor başına bir iş gelirse ben ne yaparım ki diye düşündükleriyle birlikte olmayı ama sanki karada onun için hiçbir canlı "doğru" olamaz.En özgür hissettiği yer deniz.Kaybolmak kocaman bir suyun içinde ve boğulmadan nefes alamıyor olmasına rağmen kaybolmaktan keyif alabilmek.Ne anlatabilir bunu balıklara ne de anlamalarını bekleyebilir belki de bu yüzden belki de kimse söylenemediği için seviyor orayı.
Başkalıklar yaratıyor kendine, oyunlar yapıyor, oynuyor, kaybediyor aklına sen gelince; burada neyi bırakıp gittiysen bu ruh halinde.Uzaklara dalıyor hayatın içindeymiş de kitaplardan okumuşuz gibi uzaklara.Ellerimizde neler kaldıysa, ve canımızı bile acıtıyorlarsa ancak onlara sarılıp daha da, daha da uzağa. Neresi olursa olsun insan hep kendi içinde kayıp. Peki diyorum, madem böyle bütün bunlar, bu hep dibe ve hep, daha da diplere gidiyor yollar.Peki. m.e 1 2 3 4 5
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|