Dün geceyarısı, bu geceyarısı ve her gece; kimsenin cesaret edemediği bir hisse rastladım diyorum anlıyor musun?
Turuncu bir ışık hapsolmuş odamda her gece neden en çok aptalların cesareti olur diye düşünüyorum. Burası çok güzel bir çiçek bahçesiydi, sen ayakkabılarınla mı girdin.Olsun. Neden inceldiği yerden kopamayan şeyler de var? İnsan aklıyla öğrendiğini sanar ama esas kalbiyle bilirmiş. Çok ağladın, çok sustun. Saat geç olmuş diye kendine kızdığın oldu, daha da geç saatlere özlem duyuyordun. Hep en çok kızdığın için gürledin.Hep en çok öfkeni konuştun. İnkar etmek bir şeyi yok etmekle aynı şey mi? Herkese anlamsız gelecek bir sürü soru sormak istiyorum 45 dakikalık muhabbetlerde. Ayağıma takılacak taşlar dizdim geleceğe, farkındayım. Ama ben korkmadım, korkmuyorum diye kendimi de affediyorum. Yolu geçerken elimi tutmuştun.O elimi kalbine koyup uyuduğum bir gece oldu, unutma. Bir saçmalık var aklımda, orası çok dağınık, çok karışık. Toplanmıyor bazı kırıklar, unutma. Ne diyorum bilmiyorum.Eğer sen biliyorsan, neden bildiğini hiç unutma. M.E
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|