Dışarıya dikiyorum gözlerimi yine, alışık olmadığım bir manzaraya.Midedeki o kelebek saçmalıklarının kalkıp gideceği zamanı bekliyorum, ta ki artık bekleyecek hiçbir şey kalmayana dek.Birileri boyundan büyük konuşuyor, bizler kulak asıyoruz dar görüşlerimize rağmen.Sonra belki boğulur, belki şans eseri bulunuruz başka birileri tarafından diye.Öyle trajik olayların içinden sessiz sedasız yürüyüp gidiliyor ki, kanımız donuyor, üşüyoruz, üşüdükçe yürüyoruz, yürüdükçe kaçıyoruz.Kesinkes emin olmak nedir bunu anlıyoruz.Ben şu manzaraya her sabah bir göz atarken, kendimi başka yerlerde de donuk bir şekilde bulacağımdan emin olabiliyorum.Bazı durumlar bazı değişimleri gerektiriyor ve bazı değişimler tamamen kayıptır.Yazıktır, insanın kendi kendisine ettiği hakarettir.Ama yine de değişim ordadır ve artık bekleyecek hiçbir şey kalmayana dek beklemek kadar boş ve rahat bir hal yoktur.Odadan 5 gün çıkmadan, kendini giydiğin,yediğin,içtiğin,kustuğun şeylerle millete tanıtmadan; konuşmadan, umursamadan, artık büyülü şeylere inanmadan ve tavandaki çatlakları bile izlemeden yaşayacak haldesindir.Ama bu içindeki ufak mutluluklar kim ne kadar aşağılarsa aşağılasın içten içe yine aklını kurcalar.Öğrenmek çok zor, öğretmek daha da zordur.O yüzden insan kaybetmenin de yaşı yoktur.Kazandığın yerde kaybedebilirsin.Ya da artık kazanmakla ilgili bi bok yapasın kalmaz.Şair iyi ki bizim yerimize sormuş, dedim, cevabından korkuyorduk,soru hep karşımızda;
peki, ‘kim istemez mutlu olmayı ama mutsuzluğa da var mısın?’ M. En güzellerden Önce dinlemeyi öğreniyoruz ve öğretiyoruz güzel kardeşim. Sonrası sonra. Her şey hemen oluvermiyor ama hadi, ne olur Bugün, bir yerden başla.
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
Melis Erdoğan
Bu blogta yer alan her yazı, içerikte aksi belirtilmedikçe (alıntı vb.) blog yazarına aittir. dontfinishanyht©Copyright Tüm Yazılar
February 2024
|